Ben küçükken insanlar ayrılırken
birbirlerine “kendine iyi bak” demezlerdi. (Bu yazı Türkçe dili açısından bir
yazı değildir dolayısıyla bu anlamda okumayınız lütfen.) Dublaj dizi ve
filmlerin yaygınlaşmasından sonra bu kalıp da dilimize gittikçe yerleşti. Şimdi
zaman zaman yetişkin ve daha geleneksel kökenden gelen kişilerin de birbirlerine
“kendine iyi bak” dediklerini duyuyor ve söylediklerini kast edip etmediklerini
merak ediyorum.

Özellikle kadınlarla çalışırken, kendilerine zaman ayırma, kendileri için bir şeyler yapma çabasında olanların hatırı sayılır bir oranında bir suçluluk duygusu keşfediyoruz. Özellikle de çocukları varsa. Arka planda sürekli bu parayı da çocuğum için harcamalıydım, bu zamanı da onunla geçirmeliydim, onu şuraya götürmeliydim vs çatışmaları yaşanıyor. Çocuklar kuşkusuz çok önemli. İşte tam da bu yüzden ben diyorum ki, annenin iyi olması da çok önemli. Sıkıntılar içinde ve kendi olamayan bir annenin çocuğu olarak büyümekle, kendinden hoşnut birinin çocuğu olarak büyümek arasında büyük fark var. Bu anlamda uçaklardaki “önce kendi maskenizi takın sonra çocuğunuzunkini” çok somut bir örnek. Zira anne boğuluyorsa, çocuğun sağlıklı kalma araçlarına ulaşma şansı azalır. Bir kadın annelik vazifesini istediği ve sağlıklı biçimde yerine getirmek için, kendi ruh sağlığına dikkat etmek durumundadır. Yani “kendini paçavra eden kadın” çocuğa istendik bir ilişki sunmakta zorluk yaşar çünkü mutsuzdur, yorgundur,  eğer çocuğu kızsa ilerde kendisini nasıl bir gelecek beklediğine dair model oluşturur, çocuk annesinin mutsuzluğunu hisseder ve sonucunda olumsuz duygular yaşayabilir. Kendi ihtiyaçlarınıza duyarsızsanız, çocuğa bunu öğretirsiniz.

Ne demek istiyorum? Maddi manevi bütçenizi planlarken, direkt çocuğunuza değil kendinize yaptığınız yatırımların da endirekt olarak çocuğunuza yönelik olduğunu söylemek istiyorum. Asla ve asla çocukların ihtiyaçlarını ihmal etmeyi kastetmiyorum. Ancak, gerçekten aldığınız o son oyuncağa ihtiyacı var mıydı? Bir kursa daha gitmesi gerekiyor muydu? Sürekli onunla evde oturmanız mı gerekiyor yoksa bir yakınınıza (veya bakıcıya) birkaç saat bırakmanız mümkün mü? Bunları gözden geçirmenizi öneriyorum.

Bu konu kadının özdeğeri ile yakından ilgili. Kendinize biçtiğiniz değer, kendinize ayırdığınız maddi manevi her türlü imkanı etkiliyor. Bazen sadece birkaç saat ara, birkaç seans koçluk, danışmanlık, arkadaşlarla kahve sohbetleri, hayat boyu öğrenmek istediğiniz herhangi bir konuya ilişkin bir kurs ya da ihtiyacınız her neyse hem de kendinizle hem de çevrenizle ilişkilerinizle çok ciddi değişimler yapabilir.

Kendinize iyi bakmanız dileğiyle…