Önemli bir değişiklik yapmaya karar verip bir noktada konuyla ilgili ikilem yaşamamak son derece istisnaidir. Bir yanınız sigarayı bırakmak, diyet yapmak, spor yapmak, yıkıcı bir ilişkiyi bitirmek isterken diğer yanınız neden bunları yapmamanız gerektiğine dair bir iç ses yükseltebilir. “Yarın sağlıklı bir hayata başlıyorum. Sağlıklı besleneceğim, spor yapacağım” dersiniz. Bir süre sonra bir iç ses “zaten uykusuz kalıyorum yoruluyorum spora ayıracak vaktim yok, hayat zaten sıkıcı şu tatlıları da mı yemeyeceğim?” şeklinde yükselmeye başlayabilir. Ya da hergün tartıştığınız, değerlerinizin farklı olduğuna son derece ikna olduğunuz sevgilinizle tüm cesaretinizi toplayıp ayrıldıktan kısa bir süre sonra iç ses kendini “ama onu seviyorum, hepimizin kusurları yok mu zaten, inşallah arar” şeklinde gösterebilir. Bir yandan istediğiniz gibi yemek yemek, bir yandan zayıflamak istersiniz. Bir yanınız sevgilinizden uzak durmak isterken diğer yanınız ilişkiniz hiç bitmesin ister. Kendinize kızar, suçlu hissedersiniz. Duygularınız, düşünceleriniz başka iki insana aitlermişçesine oynar. Değişim her hangi bir konuda olabilir, ikilem genellikle oradadır. Neden? Çünkü değişim özellikle yeterince hazır olunmadığı durumlarda zorlu bir süreçtir ve zorlu süreçler genellikle karışık duygu ve düşünceleri beraber içerirler. Pek çok durumdan ikilem yaşanan bir süreçten geçmek değişimin bir fazdır. Problem bu faza takılı kalındığında sözkonusu olur.
Peki ikilemle başımız belaya girdiğinde ya da karşımızda bir değişim ihtimali olduğunda ne yapabiliriz?
Mevcut durumun avantaj ve dezavantajlarını yazılı olarak çıkarmak her zaman ilk iş. Mevcut durumun hiçbir avantajı yok diyorsanız birşeyleri atlıyorsunuz. Avantajlar her zaman yüzeyde değillerdir. Bazen dolaylıdırlar, bazen problem ilk etapta tahmin edemeyeceğinizi bir başka alanda fayda sağlıyor olabilir.
Değişimi gerçekleştirebileceğinize ilişkin inancınıza bir bakın. Değişimin gerektirdiği bilgiye ve beceriye (konu her ne ise) sahip misiniz? Eğer bilgi ve beceriniz artsa kendinize daha fazla güven duyacağınız bir alan mıdır bu? Biraz daha plan yapmaya, daha net bir görüş sağlamaya mı ihtiyacınız var?
Hazır mısınız? Bu değişimin gerekliliğine ikna olmuş olabilirsiniz, gereken bilgi ve beceriye sahip olduğunuzu biliyor ve değişimi istiyor olabilirsiniz ancak şimdi mi? Bu konu önceliğiniz mi?
İkilemlerin sinir bozucu olduğu kabul etmemek mümkün değil. Bununla beraber bütün değişimler mevcut durumun en iyi alternatif olmasıyla ilgili şüphe duyma ve ikileme düşme ile başlar. Böyle bakarsanız bu kavramı biraz itici güç olarak kullanmak mümkün olabilir belki.